LAVENDER NEWS

 Karaciğer Yağlanması, Kanser ve Kalp Hastalıklarına Yol Açıyor

 Karaciğer Yağlanması, Kanser ve Kalp Hastalıklarına Yol Açıyor

Haber Giriş:25.06.2024 – 13:59

Güncelleme: 25 Haziran 2024, Salı 23:38

Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Muhammed Fatih Karakaya, tip 2 diyabet, yüksek kolesterol, alkol tüketimi ve karaciğer yağlanmasının siroz ile kanserin başlıca nedenleri arasında yer aldığını vurguladı.

Dünya genelinde hızla artan karaciğer yağlanması, modern yaşamın getirdiği olumsuzlukların bir sonucu olarak toplum sağlığını tehdit ediyor. Kötü beslenme alışkanlıkları, hareketsiz yaşam ve bazı hastalıkların etkisiyle gelişen bu durum, basit bir yağlanmadan, siroz ve karaciğer kanserine kadar uzanan ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor.

Medicana International Ankara Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Muhammed Fatih Karakaya, karaciğer kanseri ve metabolik sendromla ilişkili olarak kalp damar hastalıkları ve diğer kanserlerin riskini de artırdığını vurgulayarak karaciğer yağlanmasının çoğu zaman belirti vermediğini söyledi.

RİSK YAĞLANMANIN DÜZEYİNE GÖRE DEĞİŞİR

Karaciğer yağlanmasının, karaciğerde olması gerekenden daha fazla miktarda yağ birikimi olarak tanımlandığını söyleyen Doç. Dr. Muhammed Fatih Karakaya, “Her karaciğer yağlanması hastası aynı risk grubunda bulunmaz. Basit yağlanma dediğimiz grupta karaciğer büyümesi varken, ilerleyen süreçte biriken yağın karaciğer hücrelerinde oluşturduğu inflamasyon (steatohepatit) ve hasara bağlı siroz da gelişebilmektedir” dedi.

KÖTÜ BESLENME VE HAREKETSİZ YAŞAM TARZI YAĞLANMAYI ARTIRIYOR

Karaciğer yağlanmasının aslında fazla kilonun ve yağın karaciğerdeki yansıması olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Muhammed Fatih Karakaya, bu durumun sebeplerin altını çizerek sözlerine şöyle devam etti:

“Nedenler arasında alkol önemli bir faktör olmakla birlikte alkol dışı karaciğer yağlanması çok daha fazla izlenmektedir. Alkol dışı karaciğer yağlanması olan hastalarda çoğunlukla; yanlış beslenme, insülin direnci, obezite ve trigliserit yüksekliği görülmektedir. Bu çok sayıda hastalık çağımızın maalesef önemli bir sağlık problemi olarak karşımıza çıkmakta ve ‘metabolik sendrom’ olarak adlandırılmaktadır. Alkol dışı karaciğer yağlanması olan hastalarda bir diğer önemli problem ise hareketsiz ve sedanter yaşam tarzıdır. Karaciğer yağlanmasında yanlış beslenmeyi biraz açacak olursak, karbonhidrattan zengin beslenme, şekerli ve işlenmiş gıdalar karaciğer yağlanması gelişimine neden olmaktadır. Nadiren karaciğer yağlanmasının sebepleri ise; tiroid hastalıkları, ilaçlar, genetik hastalıklar ve uzun süreli açlık ve buna bağlı gelişen hızlı kilo kayıpları olabilmektedir.”

KARACİĞER YAĞLANMASI BELİRTİ VERMEDEN İLERLER

Dr. Karakaya, karaciğer yağlanmasının çoğu zaman belirti vermediğini ifade ederken genellikle başka bir sebeple yapılan kan tetkikleri ve ultrasonografi ile tespit edildiğini kaydetti. Bazı hastalarda sağ üst kadranda dolgunluk hissi ve ağrı, yorgunluk, halsizlik, kaşıntı ve efor kapasitesinde azalma gibi belirtilerin ortaya çıkabileceğini belirten Karakaya, ilerlemiş vakalarda siroz bulgularının da görülebileceğini sözlerine ekledi.

SİROZUN EN ÖNEMLİ NEDENİ

Karaciğer yağlanmasının yıllar içinde karaciğer sirozuna sebep olabilecek hepatit tablosu geliştirebileceğini vurgulayan Karakaya, viral hepatitlerin etkin tedavisiyle birlikte, karaciğer yağlanmasının sirozun en sık görülen nedeni haline geldiğini ifade etti. Karakaya, ayrıca karaciğer kanseri ve metabolik sendromla ilişkili olarak kalp damar hastalıkları ve diğer kanser risklerinin arttığının da altını çizdi.

ALKOL KULLANIMI BIRAKILMALI, SAĞLIKLI YAŞAM TARZI BENİMSENMELİ

Karaciğer yağlanmasının tedavisinde temel ilkenin alkolün bırakılması ve fazla kiloların verilmesi gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Karakaya, konuşmasını şöyle sonlandırdı:

“Karaciğer yağlanması ile sıklıkla birlikte görülebilen şeker hastalığı ve kolesterol yüksekliği tedavi edilerek kontrol altında tutulmalıdır. Karaciğer yağlanmasının ve dahi metabolik sendromun tedavisinin temelinde fazla kiloların verilmesi bulunmaktadır. Bunun için önerilen özellikle karbonhidrattan fakir beslenme ve basit şeker ihtiva eden gıdalardan uzak durulmasıdır. Beraberinde haftada en az 5 gün süre ile günde en az 30 dakika egzersiz önerilmektedir. Kilo vermek için yaşam tarzı değişikliği gerekmektedir ancak bunun yanında endoskopik yöntemler ile etkin kilo kaybı sağlanarak karaciğer yağlanmasında iyileşme görmekteyiz.

Karaciğer yağlanmasının tedavisi için tüm dünyada birçok ilaç ve molekül ile çalışma yapılmaktadır. Ancak birçok ilacın gerçek yaşam verileri yağlanmada istenilen etkiyi gösterememektedir. Amerika Birleşik Devletleri’nde FDA tarafında yeni onaylanan resmetirom içerikli tedavisi hem karaciğerdeki yağlanmada gerilemeye hem de karaciğerde yağlanmaya bağlı oluşan hasarlanmada(fibroziste) iyileşme sağlamaktadır. Ülkemizde halihazırda bu tedavi şu an için bulunmasa da gelecek süreçte bu tedavinin ülkemizde de uygulanabileceği öngörülmektedir.”

Kaynak: CUMHURİYET İHA

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR:

android apple dizi doğa dünya EĞİTİM eğitim fenerbahçe film google haber hasat hava durumu instagram ios istanbul kalp Kanser kitap konser kültür meb meta microsoft müze müzik oyun resim samsung sanat sağlık sergi sinema SPOR Teknoloji telefon tiyatro türkiye whatsapp yapay zeka yaşam yks youtube çevre ösym

Yorum bırakın

WordPress.com ile böyle bir site tasarlayın
Başlayın